Oyuncular olarak elbette en sevdiğimiz oyunların dizi veya filmlere uyarlanmasını heyecanla bekliyoruz, gerçekleştiğinde de mutluluktan havaya uçuyoruz. Ancak şu ana kadar edindiğimiz tecrübeler, yapım şirketlerinin oyuncu seçimlerinde başarılı olup olmadıklarını sorgulatıyor…
Artık oyunların sahip oldukları sinematografik kalite, insanı gerçekten bir dizi veya filmi deneyimliyormuş gibi hissettiriyor. Ancak yine de oyuncular olarak sevdiğimiz oyunların dizi veya filmlere uyarlanmasını seviyoruz.
Her ne kadar Assassin’s Creed, Hitman veya Uncharted gibi hayal kırıklıklarına sahip olsak da bazı yapım şirketleri, uyarlama nasıl yapılır konusunda ders veriyorlar fakat tabii ki hiçbiri kusursuz değil. Son zamanlarda uyarlanan The Witcher ve The Last of Us, bunlara en büyük örnekler zira yapımcıların bazı karakterler için yaptığı oyuncu tercihleri, hayranların birçoğunu mutlu etmedi. İşte oyunculara “Bu kim?” dedirten 12 dizi ve film karakteri:
Oyunculuğundan şüphemiz yok ancak hiç benzemiyorlar: Maria – The Last of Us
İlk oyunda Ellie ve Joel ile ilerlerken karşılaştığımız ve sahip olduğu güçlü imajıyla hemen ona güvenmemizi sağlayan Maria, The Last of Us’ın dizisinde de karşımıza çıkacak. Joel’un kardeşi Tommy’nin eşi olan Maria, oyunda sarışın, dövmeli ve mavi gözlü bir ablamızdı.
Ancak HBO, dizide Maria karakterinin oyuncu seçmesinde oyuna sadık kalmamış. Performans olarak Rutina Wesley’in ortaya harika bir oyunculuk koyacağından şüphemiz yok ancak kabul etmeliyiz ki oyunda tasvir edilen Maria ile alakası da yok.
Mark Wahlberg, birçok kez olduğu gibi uymadığı bir rol ile karşımızda: Max Payne – Max Payne
Hollywood’un İsviçre çakısı olan ünlü aktör Mark Wahlberg’ün belki de kendisine en çok yakışmayan rolü budur. Wahlberg, oyun dünyasının karanlık dünyaya batmış ve her şeyini kaybetmiş olan havalı polisi Max Payne’i birazcık bile çağrıştırmıyor.
Dizideki hâli nasıl Ciri ile akraba olabiliyor acaba sayın yapımcılar? Fringilla – The Witcher
Daha koyu bir tene sahip olmasının yanı sıra Mimi Ndiweni’nin kahverengi gözleri, Fringilla’nın geleneksel yeşil gözlerini hiç yansıtmıyor. Fringilla’nın diizdeki kısa saçları, tarzı biraz farklı olsa da oyundaki görünüşüyle tutuyor ancak Netflix’in kostüm tercihleri de karakterin oyundaki görünümünden çok uzak.
Hatta hayranlar, Fringilla karakterinin Ciri ile akraba olması ve Anna Henrietta ile kuzen olmasından ötürü dizide koyu tene sahip olmasını anlamsız buldukları bir Reddit tartışması bile yapmışlardı. Ancak 1. sezondaki rolünden bahsedecek olursak Fringilla, The Witcher 3’e göre kitaplardaki rolüne daha çok uyuyor.
Jake Gyllenhaal çok iyi bir oyuncu ama bu role maalesef hiç gitmemişti: Prens – Prince of Persia
Ubisoft’un Assassin’s Creed’in doğmasına sebep olan efsane serisi Prince of Persia’nın sinema uyarlamasında Prens rolünü, ünlü Hollywood aktörü Jake Gyllenhaal oynamıştı. Kendisi harika bir oyuncu ancak maalesef Pers Prensi’nin karizmatik tarafını hiç yansıtmıyor…
Görünüşünün farklı olması bir şey değiştirmez, hâlâ yürekleri dağlıyor: Sarah Miller – The Last of Us
The Last of Us’ın dizisi de ilk bölümünde aynı şekilde Sarah’nın ölümüyle bizleri yıkmayı başarıyor. Joel’in, zombi salgını başladığı anda kaybettiği kızı Sarah, oyunda sarışın, mavi gözlü ve beyaz tenli.
Onu canlandıran genç aktris Nico Parker her ne kadar görüntü olarak bir gram bile benzemiyor olsa da oyunlarda bize Sarah’nın yüzünün aktardığı o masumiyeti fazlasıyla taşıyor ve Sarah’nın ölüm sahnesinde oyunculuğuyla bizi aynı oyundaki gibi derbeder ediyor.
Dizideki hali oyundakinden daha iyi olan nadir karakterlerden: Jaskier/Dandelion – The Witcher
The Witcher 3’teki neşeli ozanımız Dandelion, Netflix uyarlamasında bir hayli değişik şekilde karşımıza çıkıyor. Yapımcılar, karakterin görünüşünü ve giyim tarzını değiştirmekle kalmamışlar ve karakterin adını bile değiştirmişler.
Ancak Dandelion karakterinin dizide Jaskier’e evrilmesi, hayranların memnuniyetle karşıladığı bir değişimdi zira yapımcılar bu karakteri harika bir hâle getirmişler. Karakteri canlandıran aktör Joey Batey’nin yüz ifadeleri ve tavırları hakkını veriyor. Senaristler, Dandelion’ın olağanüstü kişiliğini beyaz perdeye taşımakla mükemmel bir iş başarmışlar.
Tamam, oyundaki hâline benzemesin ama ağabeyi Joel’e biraz benzeseydi en azından: Tommy Miller – The Last of Us
Oyunun hikâyesinde büyük bir yer kaplayan Tommy’yi dizide henüz sadece ilk bölümde gördük. İleride daha yaşlı halini gördüğümüzde belki de benzerlik artar bilemiyoruz ancak ilk bölümde gördüğümüz Joel’in kardeşi Tommy, oyundaki halini hiç yansıtmıyor.
Zira oyundaki Tommy, sarışın olmasının yanı sıra surat olarak Joel’a çok benziyor. Yani kardeş olduklarını kesin olarak söyleyebiliyorsunuz. Ancak dizide aktör Pedro Pascal’ın canlandırdığı Joel Miller ile Gabriel Luna’nın canlandırdığı Tommy Miller arasında böyle bir benzerlik bulunmuyor.
Oyunu geçtik, kitaptaki tasvirine de benzemiyor: Triss – The Witcher
Her ne kadar kitaplarda hikâye açısından o kadar büyük bir yer kaplamasa da Triss, özellikle The Witcher 3 oyunu ile birlikte serinin hayranlarının gözünde önemli bir konuma sahip oldu. Geralt’ın duygusal olarak ilgi duyduğu karakterlerden biri olan Triss’in tasvirinin en önemli parçaları; kızıl saçları, sarı renk gözleri ve beyaz tenidir.
The Witcher’ın Netflix uyarlamasında Triss’i aktris Anna Shaffer canlandırıyor. Ancak kendisinin koyu teni, kıvırcık siyah saçları ve göz rengi, Triss’in kitap ve oyun tasviriyle çok alakasız kalıyor. Tabii dizinin ikinci sezonunda Triss’in saç renkleri kızıl olmuştu ancak yine de oyundan alıştığımız Triss ile hâlâ pek bir benzerlik taşımıyor.
En azından kıyafetten kurtarıyor: Yennefer – The Witcher
Geralt’ın kitapta ve hikâyede duygusal olarak en çok ilgi duyduğu karakter olan Yennefer, The Witcher 3’te bembeyaz teni ve mavi/mor gözleriyle öne çıkıyor. Tabii ki Yennefer’in tasvir edilen güzelliğini gerçekte yakalamak pek kolay değil.
Aslında aktris Anya Chalotra, gerek oyunculuğu gerek jest ve mimikleriyle harika bir Yennefer performansı ortaya koyuyor ve Netflix de Yennefer’in giyinişini diziye çok güzel aktarıyor. Ancak resimlerden de görebileceğiniz gibi görünüş olarak oyundakine hiç benzemiyor.
Viggo Mortensen’in bütün Yüzüklerin Efendisi uyarlamalarında kullanılması lazım: Aragorn — The Lord Of The Rings: The Fellowship Of The Ring
Bu, başlıkta belirttiğimiz durumun tam tersi bir olay ancak yine de listeye eklemek istedik zira Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği oyunu, filmi ile aynı sene içerisinde çıktı. Çıktığı zaman da Yüzüklerin Efendisi hayranlarına “Keşke oyunda filmdeki Aragorn’u yapsalardı” dedirtmişti. Orta Dünya’nın hayranları, artık Aragorn’u onu canlandıran aktör olan Viggo Mortensen’in dışında bir görünüşle hayal edemiyorlar.
Geldik, gündemi en çok meşgul edenine: Ellie Williams – The Last of Us
The Last of Us’ı sevmemizin iki sebebinden biri olan ve oyunda aktris Ashley Johnson tarafından hayat verilen Ellie (diğer sebep tabii ki Joel) aurası ve görünüşüyle tüm oyuncuların sevgisini kazanmayı başarmış bir karakter.
Dizinin ilk bölümünün yayınlanmasıyla birlikte HBO’nun Ellie için seçtiği 19 yaşındaki aktris Bella Ramsey’in ne kadar iyi bir Ellie performansı ortaya koyduğuna hep birlikte şahit olduk. Ramsey, oyundaki Ellie’nin hırçın, hayatta kalmak için savaşan asi yanını çok güzel ortaya koyuyor ve kesinlikle kendi güzelliğiyle bir auraya sahip.
Ancak kabul etmeliyiz ki oyundan aşina olduğumuz Ellie Williams ile Bella Ramsey’in Ellie’si arasında görünüş olarak büyük bir fark bulunuyor.
Andrew Garfield’ın yüzü için Sony’den izin alamamışlar: Peter Parker/Spider-Man — The Amazing Spider-Man 2
Burada ile tam tersi bir durum var. 2014 yılında çıkan Andrew Garfield’lı The Amazing Spider-Man 2 filminin oyunu, ilk oyuna kıyasla oynanışı geliştirmesiyle beğeni toplasa da en büyük kusuru, ana karakter Peter Parker’ın görünüşüydü. Güya filmden uyarlama yapılan oyunda Sony’den lisans alınamadığı için Peter Parker’ı canlandıran aktör Andrew Garfield’ın yüzü yerine düşük bütçeli Nathan Drake’e benzeyen bir karakter konulmuş.
Tabii bu karakter farklılıkları gördüğünüz gibi her zaman oyuncuları mutsuz etmiyor. Bazı uyarlamalarda karakterlere yapılan değişiklikler, orijinal karakteri geliştirip hayranların daha da hoşuna gidebiliyor.